Avrupa Şampiyonası'nda beni en çok etkileyen futbolcunun henüz 19 yaşında olmasına rağmen Benfica'dan Bayern Münih'e 35 milyon euroya transfer olan Renato Sanches olduğunu söyleyebilirim. Bayern Münih'in Şampiyonlar Ligi'de Benfica'yı 1-0 ve 2-2'lik skorlarla yani oldukça zorlanarak elemesini tek bir futbolcuya bağlayamam ama bu zorlanmada hiç kuşkusuz Renato Sanches'in varlığı da yadsınamaz. Ki büyük bir ihtimalle bu eşleşme maçlarının hemen bitiminde Bayern Münih Barcelona'dan önce davranarak transfer için Benfica ile el sıkıştı.

Box to box tanımı aslında iki kutu arasında yani kendi ceza sahasıyla rakip ceza sahası arasında gidip gelen ve oyunu iki yönlü oynayan futbolcular için kullanılıyor. Renato Sanches'i bu tanımın üstünde kılan ise içinde bir 10 numara özelliği barındırmasına rağmen aynı zamanda müthiş bir mücadele gücüne sahip olması. Yani Busquets gibi top çalıp, İniesta gibi paslar atabiliyor. Çabuk oynuyor, çabuk düşünüyor çalım atıyor ve çok koşuyor. Üstelik 19 yaşında olmasına rağmen oyun zekası da son derece gelişmiş. Kısacası bir orta saha oyuncusunun sahip olması gereken bütün özellikleri bünyesinde barındıran ender bir futbolcudan söz ediyorum.

Nasıl ki Messi top kontrol, hız, çalım, şut, gol becerisi, asist ve oyun zekası gibi bütün ofans özelliklerine sahipse, Renato Sanches de bütün orta saha özelliklerine sahip. Yıllardan beri İniesta'nın genç bir veliahtını bulamayan Barcelona'nın nasıl olur da bu futbolcuyu kadrosuna katmadığını anlamakta oldukça güçlük çekiyorum.

Hırvatistan karşısında aslında maçın kaderini Quaresma'nın değiştirmesine rağmen, Renato Sanches'in maçın adamı seçilmesi tesadüf değil. Bir çok futbolsever Ronaldo sempatisinden Portekiz'i destekliyor olabilir. Bundan sonra finale kadar ben de Portekiz'i destekleyeceğim. Renato Sanches'i daha çok izleyebilmek için...

Saygılar...