Makale Yaz
lordersen
Bu haberi yazdır
2018 Rusya Dünya Kupası planlaması
 Haz
25
 2016

Fransa'ya acı bir şekilde veda ederken, günümüz futbolunda hızlı ve kaçıcı kanatların ne kadar önemli olduğunu da öğrenmiş olduk. Ben eminim ki turnuvaya devam etseydik Fatih Terim hiç kuşkusuz Volkan, Olcay ve Emre'den en az ikisini kanatlara koyacaktı. Biz ise ilk iki maçta bu üç oyuncunun bir tanesiyle bile maça başlamadık. Hırvatları ve İspanyolları set oyunuyla yenebileceğimizi düşündük.

Peki, kanatlarda kaçan futbolcuları kullanmak illaki kontra atak oynanmasını mı gerekli kılar? Tabiki hayır. Çünkü elimizdeki kaçan kanatlardan Volkan ve Emre aynı zamanda topu ayağında tutarak ofansif yerleşme adına arkadaşlarına nefes aldıran adamlar. Üstelik dikine çalım atma yetenekleri olduğu için rakip kanat beklerini de kendi yarı sahasına hapsedecek nitelikteler. Dolayısıyla bu futbolcularla oynamak hem set oyunundaki hücum sürekliliğini sağlayacak hem de rakip üzerimize geldiğinde kanatlardan gafil avlanabilecekti.

Biz bir şeyi daha yanlış yaptık, o da 4-1-4-1'le turnuvaya başlamamıza rağmen tek ön liberoda Topal'ı değil de Selçuk'u kullanmamızdı. Hazırlık maçında İngiltere'ye karşı yediğimiz golden de maalesef ders almamıştık. 4-2-3-1'de Selçuk-Ozan çift ön liberosu olabilirdi. Fakat tek ön liberolu sistemde Selçuk'u kullanmak tam bir fiyaskoydu.

Bunun yanında futbolcuları gerçek mevkilerinde oynatmamak da Fatih Terim'in farkındalık yaratmak için her zaman yaptığı gereksiz uygulamalardandı. Topal'ın stoperde kullanılmasından daha çok Çalhanoğlu'nun sağ kanatta oynatılmasını yadırgadım. Eğer Arda kanatta değerlendirilecekse, forvetin arkasındaki isim Oğuzhan ya da Hakan'dan birisi olmalıydı. Hatalı olan, ikisi arasında bir seçim yapılması gerekirken, ikisinden de vazgeçmemek adına onları bir yerlere monte etme düşüncesiydi. Artık tüm bu yanlış kararlardan bir ders aldığımızı düşünüyorum. 

2018 Rusya için doğru bir planlamayla futbolcuları gerçek yerlerinde kullanmamız ve en önemlisi de bir oyun mantığı oluşturmamız gerekiyor. Eylül ayında Dünya Kupası elemelerindeki ilk maçınızı deplasmanda Hırvatistan'la oynayacağız. Planlamadan kastım iki buçuk ay sonra günü kurtarmak adına en iyi futbolcularla maça çıkmak değil, 2018'de de kullanabileceğimiz futbolcularla elemeleri oynayıp, ancak bu yolla Dünya Kupası'na katılmamız gerektiğidir. Çünkü başka türlü bir planlama ya da revizyon yapılmaz. Mesela şöyle örnek vermek gerekirse, Biz Fransa 2016 serüvenimizin ilk maçına 3-0 yenildiğimiz İzlanda deplasmanıyla başladık. O maçta 1980 doğumlu Emre Belezoğlu yer almıştı: Soru şu: Emre Belezoğlu o gün, günü kurtarmak adına mı ilk 11'de sahaya çıkmıştı yoksa 36 yaşında olacak olmasına rağmen 2016'daki turnuvanın iskelet kadrosu arasında yer alacağı için mi?

Planlama adına anlatmaya çalıştığım şudur: 2018'de performans olarak bazı şeyleri kesin olarak öngöremesek de en azından yaş olarak iki yıl sonra da turnuvada yer alabilecek isimlerle elemeleri oynamamız gerektiğidir. Yoksa her maçı günü kurtarmak adına oynarsak bir sistem takımı hüviyetine kavuşmak da oldukça güçleşir hatta imkansızlaşır. Mesela ilk İzlanda maçı ile son Çek maçı arasında 7 farklı oyuncu değiştirmişiz. Bu plansızlığın bir kanıtıdır. Plansızlığın olduğu yerde ise sistemden söz edilemez.

Euro 2004'te Almanya 3 maçta 2 puan alarak guruptan çıkamayınca köklü bir yapılanmaya gitti. Sadece iki sene sonra Fifa 2006'da ise Dünya üçüncüsü oldu. 23 kişilik kadroda tam 10 futbolcu değişmişti. Çağırılmayan 10 futbolcudan 7'sinin ise 2006 'daki yaşları şu şekilde olacaktı: Thomas Brdaric (31), Jens Jeremies (32), Chiristian Ziege (34), Chiristian Wörs (34), Dietman Haman (33), Frank Bauman (31), Fredi Bobic (35). Bu oyunculardan hiç birisi iki yıl sonraki turnuvada yer almadı. Çağırılan 10 genç futbolcuyla birlikte takımın yaş ortalaması gençleştirildi, elemeleri lider bitiren Almanya turnuvada ise madalya kazandı.

Şimdi 2018'de Milli Takım havuzundaki bazı futbolcuların kaç yaşında olacağını inceleyelim: Gökhan Gönül (33), Hakan Balta (35), Mehmet Topal (32), Selçuk İnan (33), Burak Yılmaz (33) yaşlarında olacaklar. Bu futbolcular 2018'de olmayacaklarsa eleme maçlarında da kadroya çağrılmamalılar. Bunun haricinde Arda Turan ile Olcay Şahan da 2018'de 31 yaşına gelecek. Arda özel bir futbolcu ve kolay kolay vazgeçilecek bir futbolcu değil. Olcay'ın ise tıpkı Tuncay Şanlı gibi yaşa bağlı olarak performansı düşebilir. Çünkü çalımcı ya da asistçi bir kanat oyuncusundan ziyade, daha çok koşuyla oynayan bir futbolcu. Dolayısıyla Olcay da çağrılmayacaklar arasına girebilir.

Özellikle Mehmet Topal'ın 2018'e çağrılmayacağını varsaydığımızda, yerine koyabileceğimiz başka bir ön libero olmadığı için artık 4-1-4-1 sisteminden de vazgeçmemiz gerekiyor. 4-2-3-1'de sabit karar kılmamız ve çağrılmayan isimlerin yerine alternatif genç futbolcularla kadroyu şekillendirmemiz 2018 planlaması adına yapılabilecek temel adımlardandır.

Ömer Toprak'ı 2018 için ne yapıp edip ikna etmeli ve Ömer Toprak-Serdar Aziz tandemini şimdiden oluşturmalıyız. Sağ bek artık Şener Özbayraklı'ya teslim edilmeli. Selçuk'un olmadığı bir orta sahada Nuri-Ozan çift ön liberosu kurulabilir. Forvet arkasında bir seçim yapılmalı Arda, Çalhanoğlu ve Oğuzhan'dan sadece bir tanesini oynatmalıyız ki ilk alternatif tabiki Arda Turan olmalıdır. Sağ kanatta Emre Mor ve Sinan Gümüş, sol kanatta ise Volkan Şen ve Gökhan Töre'den birisi tercih edilmeli. Forvet alternatifi ise Cenk'le birlikte Muhammet Demir olabilir.

Eğer turnuvada başarılı bir sistem takımı olmak istiyorsak, eleme maçlarını da aynı futbolcularla oynamamız gerekir. Yalnız her bölgenin net bir alternatifi olmalıdır. Mesela Hakan Çalhanoğlu oyuna girecekse Arda çıkmalıdır. Sinan Gümüş oyuna alınacaksa Emre Mor kenara gelmelidir. Aksi halde Hakan'ı oyuna alıp, Volkan'ı çıkartarak Arda'yı da sol kanada çekme gibi fantastik hareketler yaparsak bir sistem takımı falan da olamayız. 

Fakat biz yine günü kurtarmayı düşünür ve 2018'de oynamaması gereken 6 futbolcuyu eleme maçlarında oynatırsak, turnuvaya katılacak olsak bile maalesef acı bir şekilde tekrar evimize dönmek durumunda kalırız. Almanlar 2004'te bunu 10 futbolcuyu değiştirerek yaptılar. Bizim ise sadece 6 futbolcuyu değiştirmemiz gerekiyor. Bu yazıyı yazdım. Çünkü bu planlama iki sene sonrasını öngörerek şimdiden yapılmalıdır. Başka türlü bir sistem takımı olmak hayal olacaktır.

2018 Dünya Kupası elemelerindeki rakiplerimiz şunlar: Hırvatistan, İzlanda, Ukrayna, Finlandiya ve Kosova. Gurubu lider bitiren direk katılıyor. 2. olan ise Play-off oynayacak. İşimiz hiç kolay değil. Lakin 4-2-3-1 sisteminde sabit karar kılıp, 2018'in muhtemel kadrosunu şimdiden belirlersek neden olmasın diyorum. Yeter ki %90 tek santrafor oynanan çağdaş futbolda elimizdeki kanat futbolcularının (Emre Mor, Volkan Şen, Gökhan Töre ve Sinan Gümüş’ün) değerini bilip, önemini kavrayalım. Çünkü tekrar etmek acı olsa da biz Fransa 2016'dan, ilk iki maçta kanat futbolcularını oynatmadığımız için elendik.

Saygılar...





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...