Pereira ile başlayasım geldi. Aklıma da bir arasözü geldi; Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz! Salladı işkembeden… Attı da tutturamadı. Murat gilin damından atlayamadı, liraları döküldü toplayamadı. Uçan Hollandalı, oturan Hollandalı oldu. Ağırlığı kalmadı. Daha da önemlisi Fenerbahçe taraftarının desteğini kaybetti.

Fenerbahçe camiası, Beşiktaşlılar gibi sıralamada veya futbolda çalkantı olduğu zaman ‘Vefa’ demez. Fenerbahçe camiası, ‘Ruh’ nedir bilmez. Sözüm o ki, Fener camiası Galatasaraylılar gibi kötü gidişatta ‘Konsantrasyon’ demez.

Pereira kulübeye dönse, kimi oynatacağına karar veremez durumda! Bir de Hamza hocaya bakıyorsunuz, o da kimi oynatacağına karar veremez durumda. Birisi bolluktan yakınıyor, diğeri yokluktan.

Hamza hoca kim ne söylerse söylesin doğru yolda ilerliyor. Jem transferi, Bilal’in gelişi ve Sabri’nin maaşı başta olmak üzere, forvet alınmaması, Melo’nun boşluğuna düşünülen Kevın’da ki transfer kaosu tamamen Hamza hocayı eleştirilerin odağı yaptı. Şöyle bir düşünelim, bu adam takımın başkanı mı, yöneticisi mi yoksa hocası mı? Tamamen yüklenmek doğru değil. Herkes yanlış olanı göre dursun, doğruları da göstermek bize kalsın...

Peki Jose, Carole, Denayer doğru iş değil mi? Gençleşmek isteyen Galatasaray’a, 3 nokta atışı doğru olmadı mı? Belki birileri şu adam bu maçta oynamadı diyecektir ama her maç aynı adam da oynamaz sanırım… Neticesi ne olursa olsun, Hamza hocaya sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Galatasaray’ın ekonomik zorluklar ile boğuştuğu bu dönemde Hamza hocaya sahip çıkmaktan başka şansımız yok.

Beşiktaş şuan puan tablosunda lider gözükse de, şahsen benim fikrim lider Beşiktaş yoktur, Galatasaray ile oynamamış Beşiktaş vardır yönünde...

Tam da bu dönemde ‘Konsantrasyon’ demeye eskisinden daha çok ihtiyacımız var!