![]() Demirören'in Futbola İhanetleri
2014-09-29 09:31:30
|
|
![]() Türk futboluna olan güveni, her geçen gün yitiriyoruz. Başarısızız deyip, başarılı olamayız diye şartlandırmışız kendimizi… Çok açıklama yapmadan, açıklamayı aslında kendi kendinize yapmanızı isteyerek bir konuya değinmek istiyorum;
Her şeyi bir kenara bırakıp, kendi fikirlerimi yazmak istiyorum.
Terim büyük bir antrenör. Her şeyden daha önemlisi otoriter ve liderlik vasfı üst düzey. Lakin ülke olarak tek isme sahip olmanız, o isim hayata veda ettikten sonra size ciddi sıkıntılar doyuracaktır. Ben olsam diyorum ya hani, evet ben olsam Sergen Yalçın’a milli takımı emanet eder, her türlü desteği verir, arkasında durur ve uzun ömürlü mukavele imzalardım.
Tam Sergen’in isteyeceği türden bir iş. Gezecek, genç çocuklar keşfedecek, ekibini kuracak, istediği imkanları bulacak ve istediği Türk futbolcuyu da oynatabilecek. Sergen gibi bir insanın harcanması, çok anlamsız. Daha anlamsız olan, Beşiktaş’ı batırmış bir futbol cahilinin şuan Türk futbolunu yönetiyor olması…
Hükümet desteği olan medya patronu Yıldırım Demirören’in, parası ile etrafına bir kalabalık toplaması, haysiyetini paraya satan herkesin desteğini alması, Beşiktaşlı olmasına karşın neredeyse her maç Beşiktaş’ın haklarını yedirtirken ve Galatasaray düşmanı kesilmişken, eskiden küfürler ettiği Fenerbahçe camiasının kuklalığını yapması da futbolumuzun daha önemli bir acı gerçeğidir.
Bugün insanlar sokakta, Türk futbolu için ümidini yitirmiş durumdalar. Bu param var diyen şahıs Demirören, belki kendini kurtarır; ‘Benim param var, herkesi satın alırım’ diyerekten… Efendi, sen o paranlar kimi satın alırsın bilmem ama Galatasaray’ı satın alamazsın!
Bu adamdan kurtuluş için çözüm tek!
Bir başka konu, yabancı sınırlamasında ki mantıksızlık. Bu sınırlama, her kulübe zarar veriyor. Sadece büyük takımlara değil, Anadolu kulüplerine de zarar veriyor. Kısa zaman da transfer yapmak isteyen Anadolu kulüplerimiz, bir başka Anadolu takımından transfer yaparken dahi ciddi paralar harcıyor. 1 milyonluk adama, 3 milyon veriliyor. Tam bir maddiyat fiyaskosu…
Galatasaray, Yasin Öztekin gibi bir adamı 2.5 milyona getiriyor. Daha azına Pandev geldi. Tabi Yasin’i almak saçmalık orası ayrı mesele, fakat bugün sınırlama daha geniş bırakılmış olsa, Yasin’e verilen paraya Fransa’dan daha iyi futbolcular almak daha mantıklı olmaz mı?
Çözüm kolay.
Milli takım da, 10 tane Volkan Babacan olacağına 1 tane Onur Kıvrak olması daha mantıklı. Az ve öz bir kadro olması, tüm milli takımları başarıya taşır.
Nuri gibi, Hakan Çalhanoğlu gibi, Ömer Toprak gibi adamlarımız var. Sınırlamasın kalkması, milli takım için de, Türk futbolu için de şart. Böylece başarı da kaçınılmaz olacaktır.
Olcan Adın denilen adam Galatasaray’a 4 milyon euroya geliyor. Üstüne 2.5 milyona alınan Salih Dursun’da veriliyor. Ediyor 6.5 milyon bir para. 6.5 milyona, Fransız bir kulüpten en kral adamı getirmek mümkün. Alper Potuk, 6-7 milyon eurolara alınıyor. Alper o fiyata alındı da, Eskişehir para mı kazandı? Para kazandı da, ne yaptı? Şampiyonluğa mı oynadı? Tam anlamı ile saçmalık.
Yabancı sınırlamasını saha da 5 yaptığımız zaman Akhisarspor’un 32 yaşında ki adamı Bilal’i milli takıma çağırıyoruz. Vay efendim vay… Ne kadar zekiyiz. Ne oldu? Sınırlama kalktı da, alttan futbolcu mu geldi? Elini kolunu sallayan adam milli takım forması giyer oldu. Saçmalıklar diyarı…
5 milyon euroya, dünya devlerinin yedek futbolcularını alırsın. Gerçekten ayıptır, yazıktır, günahtır. Türk futbolu adına utançtır. Federasyondan kurtulmak için proje üretmek gerek. Oturduğumuz yerden yeter Demirören diye bağırmak bize bir şey kazandırmaz. Çare aramak tek hedefimiz olmalı.
Tüm Galatasaraylıları bu konunun üstüne gitmeye davet ediyorum. Sloganla bir yere varamayacağımız artık büyük bir gerçektir.
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunarım…
|
|
Yazan: | |
www.WEBASLAN.com |